1. Dünya Savaşı Sonrası Almanya - Versay Antlaşması

 
 
1. Dünya Savaşı sonrası Almanya
 
Sayın abonemiz, ilk tarih yazımız olan bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederiz! 
İlk haftadan abonemiz olduğunuz için şükranlarımızı sunar, aboneliğinizin devamını dileriz. Teşekkürler!

Küçük bir hatırlatma; üstteki ikonları kullanarak bu yazıyı sosyal ağlardan paylaşın, arkadaşlarınız ve takipçileriniz de bu yazıdan ve sitemizden haberdar olsun!
 
1. Dünya Savaşı’nda Almanya, yenilen kuvvetler arasında en ağır antlaşmalardan birini imzalamıştı: Versay Antlaşması.
 
Bu antlaşmaya göre Fransa kendi sınırını da kapsayan Ren Nehri ve çevresine, Yeni Alman Cumhuriyeti’nin herhangi bir silahlı kuvvet sokmasını engellemişti. Asker sayısı sınırlandırılmış, bazı önemli fabrikalar İngilizler ve Fransızlar’ın kontrolüne geçmişti. Demiryolları, limanlar gibi istasyonlar tüm İtilaf Devletleri’nin kullanımına açılmıştı. Almanya, Afrika ve Asya’daki topraklarını kaybetmişti. Almanya, Polonya’yı serbest bırakmış, üstüne bir de denize ulaşmalarını sağlayacak Danzig Koridoru’nu açmıştı. Ülke, harap ve bitap düşmüştü. Ayrıca çok yüklü miktarda bir tazminat ödenmeye zorlanan Almanlar, ekonomik kriz ile boğuşmak zorunda kalmışlardı,
 
Ekonomik kriz dolayısıyla tazminatlar ödenemedi. Bazı fabrikalar, İngilizler tarafından basıldı ve el koyuldu. Almanlar için hiçbir şey iyi gözükmüyordu.
 
Tam bu sırada Avusturya’lı bir Alman milliyetçisi (Hayır şaşırmayın, Avusturyalılar ile Almanlar aynı ırktandır!) genç dikkat çekti: Adolf Hitler.
 
Adolf, 1. Dünya Savaşı’nda Almanya için cephede savaşmıştı. Yenilgiden sonra ise aşağılanmış Alman halkını kurtarmaya yeltenen bu öfkeli genç, yeni cumhuriyet tarafından bir polis olarak atandı.
 
1920’de Drexler ve Harrer’in kurduğu Alman İşçi Partisi adlı bir oluşum vardı. Hitler’e bu partiyi araştırması görevi verildi. Ancak Hitler, bu partinin millyetçilik ve sosyalizm arasında olan görüşlerini beğendi. Ve bu partiye dahil oldu.
 
Hitler, konuşma kabiliyeti ile partide kısa bir süre sonra yükseldi. Harrer ise Hitler’in yükselmesini istemiyordu. Bir süre sonra tartışmalar sonucu partiyi terk etti. Drexler, gücü kazanınca Hitler’i sevdiği için önünün açılmasına izin verdi. Öyle ki, 1921’de parti başkanlığını devraldı. Partinin adı Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi oldu, rakipleri ise onlara kısaca “Nazi” dediler.
 
1924’de, partinin silahlı kolu ile birlikte Münih’te bir isyan başlatıldı. Amaç Bavyera eyaletinin yönetimini devralmak, sonrasında ise tüm Almanya’nın kontrolünü almaktı. Erich Luddendorf adlı Alman generali de bu isyanı destekledi. Lakin plan başarısız oldu ve Hitler 5 yıl ceza aldı. Ancak sadece 9 ay yattıktan sonra konuşma kabiliyeti ile serbest kalmayı başardı, bu süreçte ise Nazizm’i anlatan Kavgam kitabını yazdı.
 
Almanya, ekonomik krizle ve aşağılanmayla boğuştuğu için Hitler’in işi kolaydı. Artık NSAİP(Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi)’nin askeri bir kolu yoktu. Bu sayede seçimlere girebildi. 
 
1930 yılında parlamentoda en fazla sandalye sayısını elde ettiler. 1932’de ise %28 oy alarak en büyük parti oldular. Ancak, parlamentoda çoğunluğu sağlayamadılar. Birkaç milliyetçi lider konuşup anlaştı ve Almanları birlikte tutabilecek tek kuvvetin Adolf Hitler olabileceğine karar verdiler. Bundan dolayı Cumhurbaşkanı Hitler’i Alman Şansölyesi(Başbakan) yaptı.
 
1933 seçimlerinde ise %42 oy alan Hitler’in iktidarı artık kesinleşmişti. Şüphesiz ki, Almanya’yı ilginç şeyler bekliyordu...

Alttaki ikonları kullanarak bu yazıyı sosyal ağlardan paylaşmayı unutmayın, böylece arkadaşlarınız ve takipçileriniz de bu yazıdan ve sitemizden haberdar olsun! 
 
 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol